BEYAZ YAKA (HUBRİS)
Bu yazıda;
Kim ? Nerede? Neden? demeyi sorgulamak yerine,
Ben neredeyim? (i) bulabildiysek şanslıyız….
TANRISAL EGO ( HUBRİS – KİBİR SENDROMU)
Bu bir güç zehirlenmesidir. Buna eğilimli olma hali, bilinçaltında saklıdır.
Ne yazık ki, birçok alanda kendini gösteren bu hastalık, sektörümüze de büyük zararlar
vermektedir.
* Aşırı özgüvenleriyle, kendisi için öteki olan grubu açıkça hor görür.
İşlerin ters gideceğini düşünür, telaşlıdır, olumsuz uygulamalara neden olur.
* Kendilerine, üst irade tarafından (sürekli haklı olacağına dair) sarsılmaz inancı vardır
* Gerçeklik ile bağı kopmuştur, empatiden uzak, görüşlerinde koşulsuzdurlar.
* Tezcanlı‚ vesveseli‚ huzursuz ve dürtüsel eylemler sergilerler.
İnsanı inceleyen bilim, kişilerin bakış acılarına göre belli katagorilere ayırır, değer yargılarıyla sınıflandırılır, bu yargılara göre ödüllendirilir veya cezalandırılır.
Hayatımızın % 5 ini BİLİNCİMİZ, % 95 İ BİLİNÇALTIMIZ yönetiyor.
Bundan hareketle, konulara yaklaşımınız veya vereceğiniz kararda bilinçaltınız ve
başkalarının davranış ve sözleri etkili oluyorsa, YÖNETİLİYORSUNUZ demektir.
Ego; Kendin hakkındaki gizli düşüncen, kendini üstün görme çaban, sürekli beğenilme arzun,
olmadığın insan gibi davranma, hatalarınızı ve eksiklerinizi gösterenden uzaklaşma,
nefret etme…
ÖZGÜVEN; Niteliklerinle yapabildiklerinin farkındalığı, daha çok öğrenme, deneme, araştırma,
bilgi sahibi olma, yeteneklerin geliştirilmesi, güçlendirilmesi, tecrübeye açık olma.
Bunlar, egoda yoktur.
Öz farkındalık eksikliği, EGONUN ESİRİ olma halidir.
Davranışınız ile değer ve standartlarınız, iç görünüzün yansımasıdır.
Etkili iletişim, kontrollü egodur.
Bu lafları durduk yere eder miyiz? Elbette hayır (!)
Sektörde Teknik altyapı, müşteri hizmetleri yöneticisi, satış, pazarlama
tamı tamamına 28. Yılım.
DENEYİMLERİM;
Kurumsal yöneticilik, Kurumlara danışmanlık, iş veren ve STK faaliyetlerim hatta sektörel
TV programı (yapımcı ve sunuculuğu), sektör dergimiz ( Dağıtım Kanalı Dergisinde) makale yazarlığı.
Gördüm ki, başarının önüne set çeken, ego esaretidir.
Toplum ve eğitimdeki her türlü değer erozyonları, (sözüm meclisten dışarı) merhametli, adil ve namuslu aydınların yetişmesine engel olmaktadır.
SAHİBİ DE OLSANIZ, KENDİNİZİ MARKANIZIN ÜZERİNDE GÖRMEYİN
Toplum yönetiminde en etkili unsur, kendi kültürünü ve hedef kitlenin beklentilerine
uyumlu olabilme halidir. Moda terimle (elektrik) bu hissiyatla yakalanır.
Sektörün marka yönetimindeki en önemli açık, sosyal bilinç eksikliği yaşayan egolu
Yöneticilerdir ve yönetmekte oldukları marka ve kurumsal yapıya çok önemli zaraları vardır.
Bir şeyi anlamak için durmak gerekiyor... Durup, düşünme halidir bu.
Uygulamalarınıza, hedef kitlelerin tepkilerini ölçebildiğiniz sürece yönetebilir, bazen durmak, hatta geri adım atmak doğru olandır. Buna profesyonellik denir.
Bir yönetici; konulara bakışı ve karar mekanizmasını, organizasyonlara olan sorumlulukla ele almalıdır.
O günkü ruh hali, bireysel sorunları, iş yoğunluğu, takımının performansı hatta çok keyifli bir
anı gibi etkenleri bertaraf edebilmeli, kararlarını benliğinden arınarak verebilmelidir.
Fikirleri; sakin bir ruh haliyle yeniden değerlendirmeli, bakması gereken açıyı iyi yakalayabilmeli, olumlu ya da olumsuz yanlarını daha net ölçümlendirebilmelidir.
Hayır da diyebilmeli, evet de….
Kurumsal tavır; organizasyona sorumluluk, kurumsal ifadeler, esnek, takım çalışmasına uyum, diplomatik eylemlerle mümkün olabiliyor.
Markayla ve sektörle bütünleşebilmek, adınızdan söz ettirmek ve kalıcı olabilmek için kaçınılmaz bir yol haritasını ben paylaşmış oldum, üstüne alanlara selamım olsun.